Yaşadıklarımdan, çoğu zaman yaşamadıklarımdan hayalgücüyle varolan cümlelerim...Kimse altında benim hayatımı aramasın çünkü nereden eserse orada var oluyor yazılarım; gazete haberlerinde, mahalle dedikodularında, denediğim tarifte, dinlediğim bir uzmanın konuşmasında, izlediğim bir filmde, bir şekilde her yerde...
31 Mart 2008 Pazartesi
EXPO 2015>>MILANO<<
Dünyanın 7. büyük ekonomisi olan İtalya'nın ''sanayi ve ticaret başkenti'' olarak kabul edilen Milano, Expo 2015 için Expo'lar ve benzer organizasyonlar konusundaki deneyimini ön plana çıkaran kampanyalar yürütüyordu
İzmir'in ''Herkes İçin Sağlık: Daha İyi Bir Yaşam İçin Yeni Yollar'' başlıklı temasına karşılık yarışa ''Gezegenimizde Beslenme: Yaşam için Enerji'' temasıyla katılan Milanolu yetkililer, gerek sunumlarında, gerekse tanıtım çalışmaları sırasında kentin böyle büyük bir organizasyon için gereken altyapıya şimdiden sahip olduğunu vurguladılar.
Expo 2015'i bu denli isteyen İzmirliler keşke kendi fuarlarına da sahip çıkıp İzmir Fuarını yaşatabilselerdi belki sonuç daha farklı olurdu,21'lik fark kapatılırdı.
Sonuç itibariyle onca İzmirlinin sevinci de Vali Bey'in konuşması da,Kıraç&Sertab Erener şarkıları da balonlar da hepsi boşa,tabii Türkiye'nin beklentileri de boşa gitti.Geçmiş olsun :(
29 Mart 2008 Cumartesi
3 BOYUT
Bu posttaki resimleri de ressamla ilgili bilgileri de muhtemelen görmüş okumuşsunuzdur bir çoğunuz ama hala haberdar olmayanlar da vardır.Ben yeni birşeyler keşfedince,öğrenince çok mutlu oluyorum ve daha da mutlu eden birşey var ki o da bunları bilmeyenlere ilk bahseden olmak.Bakalım bu postla amacıma ne kadar ulaşabileceğim ;)
Kaldırıma taşıdığı Anamorphic illüzyonları, özel bir bakış açısından görüldüğünde insana gerçek hissi veren resimlere imza atan Beever pek çok ülkeden de teklif almış.Türkiyeden de teklif gitmiş midir diye de düşünürken zırt pırt sağı solu deşilen sokaklarımız da uygun yer bulmak zor olur sonucuna vardım..Bu arada istanbul'da levent kanyon ve cevahir avm'de resimleri olduğu söyleniyor ama ben hiç duymadım,haberi olan ya da gören var mı??
28 Mart 2008 Cuma
NUSRET BABA'YA SAYGIYLA....
Çayları özel harmandır.İnce elenip sık dokunulan çaylar, bu sayede diplerinde biriken tozlardan arınmaktadır.Odun ateşi közünde,dağ suyu ile pişirilen bu çayın lezzeti bambaşka.Öyle 2 bardak içip gideyim deyip de uygulayabilirseniz ne mutlu size.İnsan gerçekten çay içtiğini farkına varıyor.Bardaklar,kaşıklar,mekanın içi dışı çok temiz.Deniz manzaralı tuvaletlerine de aynı şekilde yansımış bu temizlik.Bunu inceleyeceğiniz bol vaktiniz de var ;) çünkü buranın kendine dair güzelliği var,asla başkasına demlenen çay size sunulmaz.Çayınızın hazır olması da 20-25 dk sürüyor.Bahçedeki çiçek saksılarının birinde de "Kalite zaman ister." diyor.Hem işine hem de size bu denli saygının olduğu bir yerde beklememek olmaz bence tabii vaktiniz varsa,bir de bu manzara da bu sıcak insanın sohbeti de kaçmazdı.
Bolaman virajlarındaki kepenk kapatmalardan etkilenmemiş bu mekan,hiç kaybetmemiş çay tiryakilerini,hala çay içmek için sıra bekliyorsunuz.1970 yılından beri çayını da kendi demliyor,servisini de kendi yapıyor,o yoğunlukta herkese herşeye yetişebiliyor.
Huysuzluğuyla da biraz ün yapmış bu "Uzun Saçlı" kim acaba??->İsmi Nusret DOĞAN,asıl mesleği profesyonel dalgıçlık.60'lı yaşlara gelmiş,saçlarına aklar düşmüş,güleryüzlü,kibar ve beyfendi bir insan.3 çocuk babası,hepsine de üniversite eğitimi aldırmış.Hatta sahil tarafından merdivenle inilen balık lokantasını da ingilizce öğretmeni olan kızına hediye etmiş.Herkese çay demlememesiyle,yabancı lisan çeşitleriyle,demlikteki çay bitmeden kalkarsanız atacağı zılgıtıyla,cep telefonuyla konuşmanızın çayınız geldikten sonra yasaklamasıyla,adam başı adetle çay siparişi kabul etmesiyle,duvarlardaki ünlülerle olan fotoğraflarıyla,hesaplarının ne verirsen usulüyle Nusret Baba olarak tanınan sevimli,huysuz,saygısına hayran duyulacak insan...
Çayından içmiş bir ziyaretçisi olarak ondan bahsedeceğim bir post yazmayı çok istedim ve yalan haber üzerine yazdığım postum 1 yıl üzerine düzeltilerek bu hali aldı. Anlayan anlamıştır. Samsun'dan Alperen, teşekkürler!
25 Mart 2008 Salı
FİZİKTE MATEMATİKSEL YÖNTEMLER
Ben bu arada yılmadan bu soruların çözümünde bana yardımcı olabilecek bir matematikçi ya da fizikçi aradım,hala da arıyorum.En geç Mayıs 3. haftaya kadar çözülmesi lazım sorularıma,yardımcı olabilecek birileri varsa lütfen benimle iletişime geçin.Sorular bence bu kadar zor değiller galiba alanı olması ve bilgelerin soğumamış olması lazım bana yardımcı olabilecek kişinin :)
100 YILIN GETİRDİKLERİ
22 Mart 2008 Cumartesi
KARIN DOYURAN TUVALET
21 Mart 2008 Cuma
(...................................)
ÖZGÜRLÜK HER YERDE BAZEN BİR ZAPATİSTANIN PARMAĞININ UCUNDA BAZEN BİR MARTININ BEYNİNDE..
Coşkun ARAL,Güney Amerika gezisi esnasında Zapatista Gerilla Lideri ile röportaj yapar.
18 Mart 2008 Salı
BEYAZ&SİYAH
13 Mart 2008 Perşembe
ESSENTIALS/SEÇKİLER 1
Bu resmi görüp de tanıyan birileri varsa demek ki Cem Adrian'dan haberdar ve web sitesinin de takipçisi demektir.Böyle yeteneklere aslında destek olmak gerekirken hala bilinmiyor olması beni inanılmaz üzüyor.Gerçekten bireysel anlamda herkese Cem Adrian'ı tanıtmaya,müziğini dinletmeye çabalamış biri olarak sizinle hemen tazesiyle aldığım bir haberi paylaşmak istedim.Sana ne kızım ne uğraşıyorsun ilgisini çeken bulur zaten bir yerden yada bir çıkarı mı var acaba diye düşünmeyiin,tanımayız birbirimizi ;)
O;
Bir tebessümünde bin iyiliği barındıran...
Tüm kayıpların "bulunduğu" yer...
Eğer isterse değil, istemi dışında da var olmasıyla aydınlatan karanlığı...
İsmiyle, cismiyle tek...
Kelimeleri mahçup, çabası kifayetsiz... ki;
ANLADIM.
(Büyük kelime "ANLADIM" ... Küçük bir kelime kalıyor yanında "ADLANDIRAMADIM")
Birine sarılmak değil, sarınmak olsa olsa bu.
Nefesiyle sisi kaldırıp, gözyaşlarıyla buzları eritti...
Orman net görünüyor şimdi yine... Kaybolmaya hazırım...
-Bu eldiveni sağ eline giy...
-Sen?
-Ben artık üşüyen sol elinim..
-...
-Sen üşüyen sağ elim...
"-Böyle olacağını biliyordum" dedi..
- (ben de...)
AŞKIN MANTIĞI YOOOKK!!
BURÇİN'e...
11 Mart 2008 Salı
EN GÜZEL BEYAZ
Ahmet Muhip DIRANAS
*En azından Mart soğuğundan faydalanayım Nisanı bulmadan bir postta kar fotoğraflarımı kullanayım istedim.
O kadar çok şey var ki kar deyince hafızamızda beliren,benimle bu listeyi daha da kabartmak ister misiniz? :)
10 Mart 2008 Pazartesi
VEE CEL-O 20'YE GİRER
5 Mart 2008 Çarşamba
SARI KANARYAM UÇUYOR!!!!
4 Mart 2008 Salı
TULUMBA LİSTESİ (THE BUCKET LIST)
Benim ilk mimleme konumun esini bu film oldu.."Tulumba Listesi" söz konusu filmedeki ilgi çeken liste...Konumuz şu:"Ölmeden önce yapmak istediklerimiz."Benim Tulumba Listem aşağıda.
Goddess Artemis,Topsy Kretts,Pilaki,Ayça,GayKedi ve sevgili kayıp sevgilisi Nakhar mimlendiniz....
1-Sevdiğim herkesi biraraya getirip dolu dolu vakit geçirmek,belki de 10 gün boyunca basit ama güzel herşeyi yaşamak onlarla.
2-Athena konserinde onlarla sahnede performans sergilemek,kapalı da olsa bir mikrofonla parçalarını söylemek.
3-Paraşütle uçaktan atlamak.
4-Canımın istediği herşeyi düşünmeden almak.
5-Ralli yapmak.
6-Dünya turuna çıkmak.
7-Salto jumping yapmak.
8-Hindistan'da 1 ay yaşamak.
9-Dünyaca ünlü bir fotoğrafçının objektifinde olmak.
10-Tasarımlarımın uygulanması.
11-Bahçe içinde bir eve sahip olup herşeyiyle ilgilenip,dekore etmek ve istediğim duvarları tuval olarak kullanmak.
12-Denizaltı fotoğrafları çekmek.
13-Kazım KANAT ile sohbet etmek.
14-Organizasyonlar düzenlemek.
15-Mor mor çiçekleriyle boyum uzunluğundaki uçsuz bucaksız bir haşhaş bahçem olmasını.
3 Mart 2008 Pazartesi
KALABALIKLARIN SESSİZLEŞTİĞİ AN
Çok gerginim bugün çoook..4 ay önce başımıza kötü bir olay geldi ve biz şu günlerde zorlanıyoruz :( tüm aile sürekli bir arada atlatmaya çalışıyoruz.
Ben sürekli kafamda saçma yada anlamlı sorular olmasından çok bunaldım,cevap bulamamak,çaresizlik insanı ciddi anlamda yıpratıyor.sevdiklerini rüyalarda görme umudu,şanlıysam ve gördüysem ardındaki özlemle başedememe ;( anlaşılmak isteme,anlayış göstermeye çalışma etki tepkisi yanında içinde olduğun mücadele..zor çoook zor.umarım kimsenin başına gelmez bizimki gibi kayıp.
Tüm aile bir arada olduğumuz bir akşamın sonrasında saat 23:40 da telefon çaldı..Canıım Dayımlar kaza geçirmişti,şehir merkezinde olduğundan ufak birşeydir diye düşündük,arabayı görmemizle tüm herşey altüst oldu bizde.ana baba günü 2 araba bizimki tanınmaz halde,soluğu hastanede aldık..kimseden çıt yok,en ufak bir açıklama yok dayıma odaklandık biliyoruz duyacağız kötü birşeyler,hazırladık istemeden kendimizi..Arabada yengem ve 2 kuzenim de vardı garanti çünkü bir yolculuk uğurlaması öncesiydi bu kaza.darbe tek taraflı,sürücü tarafındandı..bundan dolayıydı bizim istemsiz hazırlığımız.babam iyice donuklaşmış bana "kızım biz annene destek olacağız ki anne-babasına destek olabilsin,yeğenlerine sahip çıkabilsin..dayının durumu ağırdı biliyorsun..O'nu kaybettik.başımız sağolsun."inanın hiç bir tepki vermedim sadece yanlış anladım dedim kendi kendime,O yaşayacak.gözyaşlarına boğulmuş annem dua edip çaresizce doktorlara yalvarıyordu herşeyden bir haber "lütfen durumlarını bildirin,abim ağırdı,nasıl O??"2 kuzenim belirdi acil kapısında,şükürler olsun iyilerdi.derken teyzem çıktı sedyeyle..şaka mı??onlar da mı o arabadaydı?kendi arabaları vardı,niye binmediler ki?eee,öyleyse melek eniştem?O da arabadaydı?soru soru soru soru........
Durdum dayım ağır,çocuklar ortadateyzem sedyede,eniştem ve yengem demek ki ufak tefek çizik kırıklara sahipler ve içerideler..biraz rahatlama..acilden çıkan üstü örtülü sedyeler karşı taraf,öyle dediler..acaba kim o çarpanlar??
Derken doktor bey annemi odasına alıyor açıklama yapılacak,babam yok o sırada..doktor çıkıyor ve anneniz sizi çağırıyor diyor..içeri girdim,annem hıçkırıklarla ağlıyordu,kardeşini kaybetti kolay mı dedim ağlayarak yaklaştım..hıçkırıkların arasından elleri kalkmayan annem 3 parmağını gösteriyordu..ağlıyordum..annee diyordum sadece,annem "1 değil ebru 3 cenazemiz var"dedi "3!!"
28 Ekim gecesi çok sevdiğim eniştem Ömer CELEP,yüzünden gülücüğü hiç eksilmeyen canımm dayım Osman KAYALAR ve güzel yengem Tuncer KAYALAR'ı şehir merkezinde 130km hız ve 197promil alkolle dolaşan insan evladı her türlü kural ihlali(2007'de ehliyetine el konulup 2009'da geri verileceği halde trafiğe çıkma,kırmızı ışık ihlali) ile arabayı dayımların arabasının üstüne sürmüş,aramızdan ayırmıştı..ruhları huzur içinde yatsınlar..
Bugün herşeyin içimde daha da yoğunlaştığı bir gün,paylaşmaya ihtiyacım vardı,bilmeyenlere anlatmaya ve biraz da isyan etmeye...4 ayı geride bıraktık,herşey dün gibi,koca 1 yılın 3'te 1'i gitti bitti onlarsız.Bugün ilk mahkememiz başlıyor.13:30 gelmek bilmiyor. :( Gelişen Türkiye'nin adalet kavramı bakalım bize neyi hak görecek??bu ve bunun gibiler daha kaç insanı yasa boğacak??
Çok özledim hepsini, onları çok seviyorum..Bu bizim kalabalıklar içindeki ilk mutsuzluğumuzdu.Bakalım neler yaşayacağız nasıl bu özlemle yüzümüz gülerek yaşamı benimseyeceğiz,öğreneceğiz..Herşey çok yeni..Düşünüyorum da kaç kişiydik şurada cancana sürekli birlikte olduğumuz!!Kocaman bir boşluk var hayatımda nereye dönsem nereye gitsem ağırlığı,huzursuzluğu,mutsuzluğu üzerimde ;(
Güçsüzüm..