Yaşadıklarımdan, çoğu zaman yaşamadıklarımdan hayalgücüyle varolan cümlelerim...Kimse altında benim hayatımı aramasın çünkü nereden eserse orada var oluyor yazılarım; gazete haberlerinde, mahalle dedikodularında, denediğim tarifte, dinlediğim bir uzmanın konuşmasında, izlediğim bir filmde, bir şekilde her yerde...
28 Temmuz 2008 Pazartesi
27 Temmuz 2008 Pazar
26 Temmuz 2008 Cumartesi
KARMA
Bu arada bana fabrikada çalışanlar için çokca yazılar geldi,işsiz kaldıkları için üzülenler bir hayli çok unutmadan açıklayayım hemen.Yeni bir fabrika kurulana kadar çalışmaları için hepsi bir yerlere yerleştirildiler,zaten sigortadan maaşları da ödenecek.Yani endişe edilecek üzülecek ihtiyaçlık durumları yok Allah'a şükür.
Biz bir de bu arada sık sık Tokat'a gelip gitik anneannemin göz sorunları için.Yeni açılmış misler gibi bir özel hastanede doktoru.Cumartesi günü yarım gün de olduğundan tenha idi hastane.Gayet temiz,modern bir hastaneden gözüme takılan memleketim insanından manzara.Önünde eğilip bol köpüklü kahvesini de yapı ikra ederdim ağamıza ama mekan uygun değildi ki beaa ;)Hoşçakalın,yüzümüzden tebessüm hiç eksik olmasın :)
25 Temmuz 2008 Cuma
22 Temmuz 2007 22 Temmuz 2008
Ayrıca samanların içinde yüzük aramak zor.
Türkiye "üretimi, yatırımı, istihdamı, AB'yi, ihracatı, büyümeyi" konuşurken, ne oldu da "saatler duruverdi?" Ne oldu da ülke birden "geriliverdi?" Ne oldu da siyasi yarış birden "kamplaşmaya" dönüverdi?
Her seçim "yeni bir başlangıçtır... Yeni bir beyaz sayfadır." 22 Temmuz 2007 seçimlerinin üzerinden "bugün 1 yıl geçti." Ama "beyaz sayfa" nerdeee? Siyasi ortam tam bir "karalama defteri."
Ve herkes kusuru "başkasına" atıyor, "samanlıkta kaybedilen, başka yerde aranıyor."
19 Temmuz 2008 Cumartesi
NAZ & NİL
NİL
15 Temmuz 2008 Salı
YANGIN
başımdan akan dolu dolu su
Öncesi:
13 Temmuz 2008 Pazar
BENİM NİHAİ SONUM::DANS
Kimbilir bir gün bir şampiyonaya katılacak olursam ve bu alan bachata olursa ki favorimdir,parçam şimdiden hazır.Hadi sizde şimdi benim yapacağım ve defalarca yaptığım gibi bu ritme teslim edin,bırakın ruhunuz ve bedeniniz flört etsin biraz ;)
12 Temmuz 2008 Cumartesi
11 Temmuz 2008 Cuma
KEŞKE...
Keşke....
10 Temmuz 2008 Perşembe
GEÇTİĞİMİZ PAZAR
Müze bahçesinde yer alan Selçuklu Sultanı l. Mesud'a ait türbede teşhir ediliyorlar.Mumyalar 14. yy. İlhanlı'ların Anadolu'daki hakimiyetleri döneminde nazırlık ve emirlik yapmış şahsiyetlere ve onların yakınlarına aitmiş.4 yetişkin ve biri kız biri erkek çocuk olmak üzere 6 adet mumya bulunmakta.
Daha sonrasında müzeden koyulduk bizim mekanımız olan Eylül Buğusu'na.Burası olmaza olmazımız,mutlaka her gidişimizde takılırız buraya.Hatta öyle ki bir keresinde annemle Amasya üzerinden Antalya'ya gidiyoruz ve otobüslerimiz arasında 3 saate yakın bir bekleme süresi var.Bıraktık valizleri emanete,atladık gittik 19. yüzyıldan bugüne kadar yaşayan bu konağa,avlusunda mis gibi kokusunu etrafa bonkörce yayan asma...Herşey mükemmel orada.Bol bol fotoğrafını koymak istedim buranın.Son kare de babamın bira keyfini kursağında bırakan (bence tabii) tavla oyunumuz.5-1 yenildi,pardon pardon son ele başladık ben 2 kere atış yaptığımı hatırlıyorum :) Babam hemen şanlısın,zar geliyor sana ondan yeniyorsun oynamayı bildiğinden değil.Ohooo laf üstüne laf,sanki satranç oynuyoruz zar oyunu değil mi bu,bir de kurallara göre hareket ettin mi.Tamaamm.Bana yenilmeyi hazmedemiyor bir türlü,oyunumu beğenmiyor ya ;) Gerçi 5-3' e oyunu alacakken 5-2 atıp bana oyunu vermesi de haklı çıkarıyor birazcıcık onu galiba.Hahahaaa..
by EBRU...
6 Temmuz 2008 Pazar
BANA DA
5 Temmuz 2008 Cumartesi
DAVETİYE
Efsun&Derviş'i de ayrıca tebrik ediyorum :) Mutluluklar...
4 Temmuz 2008 Cuma
3 Temmuz 2008 Perşembe
ÜZGÜNÜZ
Buz gibi su dolu bir havuz,kimsecikler yok.
Arada tenimde hissettiğim rüzgarın tatlı serinliği.
Yine kulağımı dolduran müziğim ;)
AMA
Huzursuzum,mutsuzum,tatminsizim.
Phish'den Gin N' Juice var oldu tüm o saatler boyunca müzikçalarımda
O bile kurtarmaya yetmedi ruhumu
Ne yapsam olmuyor.
En azından sesini duymam için bahanem vardı:
Artık o da kalmadı.
Hiç böyle olmamıştım.
Ne oldu bana?
:(
Üzgünüm.
Üzgünmüş.
2 Temmuz 2008 Çarşamba
AYRILIK
Uzun zaman üzerine ilk defa birşey beni gerçekten üzüyor,yeni yeni farkına vardırıyor bu dokunuş içimdekileri:dokundu...Yalnız hissediyorum kendimi,ona sokulmak istiyorum,sıcaklığını hissetmek,güvende olmak,sessizlik içinde sakince öylece kalmayı...Yapacak birşey yok,ağlayarak gülmekteyim halime.Şimdiden özlüyorum...Yakınındayken uzakta olmak:Kimilerine elimizi uzatsak dokunacak kadar uzaktayız,kimilerine de her an içimizde yaşayacak kadar.Her ikisi de canımı acıtırken biraz merhamet,anlayış ve küçücük bir cesaret umuyorum hayattan şimdi.Sevgimden kaçmayı istemiyorum,sarılabilecekken uzaktan bakmayı,dokunabilecekken seyretmeyi,yaşarken kaybetmeyi,gülebilecekken ağlamayı,mutluluk varken mutsuzluğu...
JEUX D'ENFANTS
AŞK,AŞK,AŞK
Ayrılmanın gökteki yıldızlar kadar çeşidi vardır.
Eve yeni girdim,biraz kendime kalmamaya ihtiyacım vardı.Ayağım geri gitti,bende...Gökteki hangi yıldız kaydı bana bilemiyorum ama beni uğrattığı hayal kırıklığının ve üzüntüsünün şiddeti tartışılmaz.Filmlerde olur hani bir kız vardır gri-mavi boyalı odanın tam ortasında durur.Kamera ağır ağır etrafında 360 derece döner.Usul usul artmaya başlar dönüş hızı,döner döner odadaki tüm eşyalar/insanlar algılanamayacak hızla yok olurlar.Kamera durur geriye kalan bomboş odada ayakta bir kızdır...Ben o kızım,şaşkınım...Kırgın mıyım?Kötü biri mi?Hayır.İçimde koccaman bir burukluk var maalesef sabahında kalp ritmimi de artıran.
En azından kimlere ne şanslar tanınırken bu denli çabuk olması ne feci :) Ben hala gülebiliyorum,sinirsel durumun da etkisi var tabii ancak şaşkınlıktan olduğunu belirtmekte fayda görüyorum.Avunamadım çünkü duyduklarımla.Duyduklarımı göremedim gözlerinde belki de.Gitmek istemezken kalmamasına sebep cesaretsizliği mi acaba diye hayıflandım içimden,gözlerimi yüzüne odaklamışken,ellerimi kontrol edemezken.Ve o sadece ama sadece bana bakıp tebessüm ederken ağzından sıra sıra cümleler çıkıverdi arada,her defasında koca bir belki doldurdu içimi belki dank eder.Etti mi?Etmedi.Eder mi?Edebilirmiş.Oysa devam etmesi için bir sürü sebep vardı hatta bitirmek istemesinden çok daha fazlası,yeter ki istediği ilişkimiz olsundu.O öylece patlatırken cümleleri,benim ne düşündüğümü merak ediyor muydu acaba yada ne denli dürüst davranacağımı.Ben yorgun olduğu için kalkıp başı için masaj yapmayı düşünecek kadar saf,yapmaması gerektiğini ilecek kadar da kontrollüydüm.Ama bundan habersizdiAğzından dökülen her kelimenin doğruluğuna inandığım için belki'lerimin sonu gelmedi.Aslında ona kıyamadığım için benim belki'lerim son bulmadı:beni daha tanımıyordu bilmezdi kıyamadığım insanların beni üzecek herşeylerine her zaman hak vereceğim birşeyler bulacağıma ve bunun bana bu noktada duyduklarımdan farklı bir cümle olarak geri döneceğini ummama sebep olacağına.Gitmeye kafasını koyduğu şey bir tek şehir olsaydı diye umut ettim,öyle ya ikimizde aynı farklılığı istiyorduk.Ben oldum kabullenen herşey de olduğu gibi bitirdiğinde de...
Ağzımdan alo çıkarken içim "canıımm" diyecek kadar kıpırtılı ama çekingendim,engeller kalkmıyordu belki de ayrılık sinyallerini alamadı bu yüzden...Başkaaa????Aşıktım;hoşlanmış...Özlüyordum;kafasında ayrılığı kurmuş... Yormaktan korktum;yorulmuş...Bunaltmaktan çekindim;bunalmış...Aşık oldum,O da belli edebilsin istedim en azından hissetiklerini;Belki pişmanlığı olurmuş...(Hissedebileceği)Tanımayı istedim;Zamanı olmuyormuş...İyi biri olduğunu düşündüm;İyi biriymiş...İyi anlaşabilen,dengeleyici bir çift olacağımıza inandım ve başladım;O bitirmiş...İyi de "Ben ne yaptım ki???"
"Başka türlü birşey benim istediğim...." ile başlattığı masalın sonunda "Bana düşen kabullenmek,zor da olsa çekip gitmek..." sözlerini dilime dolamışş.
En lanet en b**tan durumlardan olsa gerek tamamen duygularının ortada olduğu bir anda elinde olmadan silinmek istenmesi.Ne halt yersen ye!!!Yalvarıp yakaracak mısın,ağlayacak mısın,ne yapacaksın.İnandığım birşey var:Eğer birine gerçekten değer veriyorsan ve o insanla,ilişkinle ilgili sorunun yoksa sımsıkı sarılmalı çünkü hayat denen şeyin planlarımıza yetecek kadar var olup olmayacağını bilmiyoruz.Benim hayatımda ilişkiler çok önemli ve sevgi/hoşlanma/aşk herneyse tüm bu türevlerin hissedildiği yerde birbirini isterken söylenen kelimenin "Bitsin." olması beni karıştırdı:üzüntü,ağlama,gülme,özlem,soru işaretleri,burukluk,boşluk,az biraz kırgınlık,vb.Uykum da keyfim de kaçtı :( Neden neden neden???Ufff.Bir yerlerde bir gedik olmalı...Tıkandım;kelimeler,cümleler...Herşey eksik,yetersiz.Ben çok şey istemedim :( Sevdiğimi hissetmek adına sarılmak ve onu tanımak...Hepsi bu.
Bitmesin,bitmemeli o,şu,bu,bıdı bıdı vıdı düşünsenenize savunmanız olamıyor savunulacak bir halt yok.Orolololuup,kalbinizden gelen herşeyi geri sarıyor,Tamam diyebiliyorsunuz,tercihlerine boyun eğmek zorunda kalırken.Aniden apar topar terk edilirken ama yine yeniden anlayışlı olmanız gerekiyor :) İçler acısı...
Benim Placebo'm;Kendim...--->Bir kez daha anlamış oldum bunun salt doğruluğunu ve insana gerçekten malum olduğunu kötü şeylerin.
Oysa;dinlenecek-söylenecek çok şarkımız vardı,izlenecek dvd'lerimiz,konuşacaklarımız,paylaşacaklarımız,öğreneceğimiz,güleceğimiz,gezeceğimiz,göreceğimiz,tüketeceğimiz,üreteceğimiz,keşfedeceğimiz,oynayacağımız,tanıştıracağımız,çok çok daha fazlası vardı.Ben vardım,sen vardın...Biz olduk.Ardından yabancı olmak,olabilecekse eğer.Şaşkınım.
Özetle Macide TANIR'ın dediği gibi "Ağlamayı aşan bir derinlikteyim."
(Placebo:Hastalara sadece psikolojik olarak destek sağlasın diye yalandan verilen ilaç.)
1 Temmuz 2008 Salı
AMNESTY BANNER'I
"Amnesty bannerı Cannes’da Cyber kategorisinde finalist oldu !
DDB & Co. nun nefis fikrini, 41? 29! muhteşem işciliği ve emeği ile birleştirdiğimiz Uluslararası Af Örgütü bannerı, Cannes Cyberlions’da finalist oldu!
Bizi çok heyecanlandırdı bu gelişme, özellikle Türkiye’den gönderilen birçok iş arasından tek bir finalist çıkması üzücü olsa da, emeklerimizin boşa gitmediğini görmek sevindirici!
Banner’a buradan bakabilirsiniz!"Uzun zamandır blogunu takip ettiğim Alemşah Öztürk'ün blogundan alıntı bu cümleler.Her yaptıkları iş cidden heyecan uyandırıyor bende,hatta ve hatta ona da söylediğim gibi kıskanıyorum ben bu ekibi.Keyifli projelere imza atan bu ekibin yaratıcılığını yukarıdaki linkte belirttiğim banner'dan da çok çok iyi anlayacaksınız.İnsanı düşündüren,içini buran bir proje... Ancak böyle güzel ilgi uyandırılırdı diye düşünüyorum.Ekibi tekrar tebrik etmek istiyorum buradan;aklınıza,elinize sağlık ;)