Yaşadıklarımdan, çoğu zaman yaşamadıklarımdan hayalgücüyle varolan cümlelerim...Kimse altında benim hayatımı aramasın çünkü nereden eserse orada var oluyor yazılarım; gazete haberlerinde, mahalle dedikodularında, denediğim tarifte, dinlediğim bir uzmanın konuşmasında, izlediğim bir filmde, bir şekilde her yerde...
30 Eylül 2008 Salı
İYİ BAYRAMLAR...
26 Eylül 2008 Cuma
ŞEFTALİLİ TART(VARİ)
Hamuru için;
125 gr. oda sıcaklığında margarin
1 çay bardağı pudra şekeri
1 adet yumurtanın sarısı
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
4 çay bardağı un
Margarin, pudra şekeri ve yumurta sarısını bir kaba alıp karıştırın. Un, vanilya ve kabartma tozunu ekleyip iyice yoğurun. Hamuru yağlanmış tart kalıbına elinşzle yayın. Önceden ısıtılmış 170 derece fırında pembeleşene kadar pişirin. Tart hamurunu soğuması için kenara alın.
Krema için;
2 subardağı süt
3 çorba kaşığı tozşeker
2 su bardağı süt
Krema için süt, yumurta, tozşeker ve unu bir tencereye alın. Devamlı karıştırarak pişirin. Kremayı tartın üzerine yayıp soğumaya bırakın.
Üzeri için;
Şeftali dilimleri (Kalıbınızın yüzeyine ve dizme şekline bağlı adedini belirlersiniz :)
Tozşeker (Bu da tamamen isteğinize bağlı, miktarı da, kullanıp kullanmayacağınızda)
Ben şeftali dilimlerini biraz şekerleyip fırınladım ve ondan sonra tepeleme koyduğum kremanın üzerine dizdim. Galiba bu krema tepesi yüzünden tartlıktan çıktı, kuşkum doğru galiba ;)
En üstüne de isterseniz benim gibi hazır meyve soslarından dökebilir ve bu tartı taze nane yapraklarıyla süsleyebilirsiniz. Meyve sosunu arkasında yazdığı gibi yaptım. 1saat bekledikten sonra servise hazır. Ramazanın son günlerinde farklılık isteyenlere yapımı kolay bir tart tarifi, afiyet olsun...Bir de yanına eğer serin birşeyler iyi olurdu derseniz size Cenk'ten süper bir limonata tarifi, ben yaptım ve anında tükendi, çok çok çok lezzetli hakikaten. Ben seve seve kefil olurum :)
Bu arada herkesin kandili kutlu olsun, Allah tekrarına erdirsin...
24 Eylül 2008 Çarşamba
SEN DE Mİ KAZIM KANAT!!!
"Kazım KANAT:Ölümü gördüm. Uçtuğumu hissettim, denizlerin, yeşilliklerin üzerinden uçuyordum. Mutluydum. Doktora "Ölüm buysa, çok güzeldi, aynı ilacı verin, tekrar gideyim," dedim. "
Ölümün yüreğin gibi, doktoruna da söylediğin gibi gelmiştir umarım sana,güzelliğiyle...
Bu adamı hep ayrı sevdim, hep birşeyler buldum, gördüm beni çeken. Medyadan biliyorum, tanışmışlığım falan yok ama hep farklıydı bende Sevgili Kazım KANAT...Öyle ki burada yazdığım Tulumba Listesi ( The Bucket List) listemde bile 13. madde Kazım KANAT ile sohbet etmek şeklindeydi. Ölmeden önce yapmak istediklerim listemin 13. maddesine yetemedi ömrü yada ben yavaş davrandım, fırsatım vardı çünkü... Oysa ne mücadelelerle atlatmıştı kolon kanserini, ne güzel örnek olmuştu insanlara yaşamıyla...
Bu sabah yıkıntım çok büyük oldu, değer verdiğim insanlardan biri daha ayrıldı aramızdan. O'nunla ilgili derlediğim biraz da kendimden birşey eklediğim bir Kazım KANAT postum olacaktı, bu kadar sevgiye, değere yazmadan geçmezdim O'nu ama minik bir ajandam var, yazılmak için daha zamanının olduğunu düşündüğüm ve bilgi,vs biriktirdiğim. Daha fazla bekletmeyeceğim ama şu an yazacak halde de değilim galiba.
Allah rahmet eylesin. Mekanın cennet olsun Kazım KANAT. Dualarım seninle ve hep kalbimde olacaksın.
23 Eylül 2008 Salı
İKİ CÜMLEYLE TRABZON HAVASI :p
22 Eylül 2008 Pazartesi
KÜÇÜK BİR ARI&ANI&KARDEŞ
21 Eylül 2008 Pazar
Kalabalık içinde yalnız bir adam...
"Yaşlı bu, dizleri ağrıyor, günah" diyerek,
1 trilyon lirayı buhar ettiği mahkeme kararıyla tescillendiği için hapse mahkûm olan Erbakan’ı, önce "romatizma olur, yaşı da var, günah" diyerek, Altınoluk’taki havuzlu tripleks yazlığına göndereceksin, sonra "yaşlı zaten, cumaya gidemediği için morali bozuk, günah" diyerek, Cumhurbaşkanı marifetiyle affedeceksin; buna mukabil, 67 yaşındaki Şener Eruygur’u sabahın kör karanlığında polis baskınıyla pijama terlik gözaltına alıp, tansiyon hastası olduğu için sorgusunda bayılıp hastaneye kaldırıldığı halde tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakmayıp, içeri tıkacaksın, henüz iddianamesi bile olmadığı halde yandaş medyanın manşetlerinde hunharca linç edeceksin, hırsızlar dolandırıcılar hainler pişmiş kelle gibi sırıtarak aramızda dolaşırken, her namuslu onurlu insan gibi, içine ata ata, kendini yiye yiye, kendine zarar verecek, beyin kanaması geçirecek, koma halinde hastaneye kaldırılacak, ölümle yaşam arasında çizgi o kadar yakın ki, GATA’ya bile götüremeyeceksin... Ve, gık çıkarmayacaksın.
*
Birine öyle.
Birine böyle.
*
Belki izlemişsinizdir...
Beyin tomografisi çekildi.
Paravanla getirdiler.
Kameralarla arasına perde çektiler.
Niye biliyor musunuz?
Görmeyelim de...
Utancımız katlanmasın diye.
*
Hadise hepimizin ülkesinde yaşandığına göre... Sadece yandaş medya değil; siyasiler, sivil toplum örgütleri, üniversiteler, polis, asker, laik olduğunu iddia eden, Atatürkçü ama mütedeyyin olduğunu iddia eden vatandaşlar, hepimiz, hiç yüzünü çevirme başka tarafa, bu ayıpla yaşayacağız bundan sonra.Hürriyet Gazetesi yazarı YILMAZ ÖZDİL'İN bugünki yazısı.
Her zamazn ki kısa ve net anlatımıyla olayın bam teline vurmuş yine.
Söylenecek pek de birşey kalmıyor geriye,
insan düşüncenin dibine vurup vurup çıkıyor sadece.
20 Eylül 2008 Cumartesi
Ah SEZEN Ah
16 Eylül 2008 Salı
OZZY DAYIM'A...
Hep gülen sımsıcacık bakışlarınla baktın bize, hep yüzünde gülücüklerin vardı içindeki sevgiyi doyasıya yansıtabildiğin... Öyle ki mezarının başında bile ağlarken gülmeye başlıyoruz, diyorum dayım olsa şimdi bize kızardı, gülerdi ve derdi ki "Ne ağlayıp duruyorsunuz, sanki siz gitmeyecek misiniz? Hadi dua edin, kızıp bizi de yanına çağırmasın sonra :) "
Seni çok seviyorum.
Seni öyle çok özlüyorum ki.
Üç tane melek aldı Allah bizden.
Cennet güzelliğinde bir yerde bizi beklediğinize inanıyorum.
Ve yaptığımız herşeyi hissettiğinize hatta gördüğünüze.
Biricik Dayıcığım doğum günün kutlu olsun.
10 Eylül 2008 Çarşamba
BENİ BU SİGARA İÇENLER MAHVETTİ
Aslında bir çok yerde rastladığım ve insanları sorgulamaya başladığım bir durum olmaya başladı Sigara, Sigara İçme Yasağı ve Acizler... (Biraz sert gelebilir size bu kelime ama artık dünya kabul etmiş durumdayken sigara kullananların 3. sınıf vatadaş olduğunu acizlik kelimesi cuk oturuyor yerine. Bana kızmayın. Per favore. )
8 Eylül 2008 Pazartesi
AŞK ÖZGÜRLÜK TEKBAŞINALIK
Önerilen bir kitap...
Yaşamı boyunca aykırı olmuş bir yazar :
OSHO...
AŞK ÖZGÜRLÜK TEKBAŞINALIK
7 Eylül 2008 Pazar
SÖZÜM MECLİSTEN DIŞARI
6 Eylül 2008 Cumartesi
UMUT ARTIK YOK
Bu sabah uyandım ve ilk iş Umut'u kontrol etmek oldu ki o da ne!!! Yuva kablolara takılı sallanıyor. Dün gece dişinin oturmasından belliydi, iyice ucuna ucuna kurulmuş düştü düşecekler diye aklımı onlarda bıraktırmıştı. Tahmin etmiştim bu manzarayı. Sonra aşağıya baktım ki minicik Umut'un üzerinde arılar uçuşuyor. "Belki" dedim, inip baktım yaşıyorsa diye... Ama minicik başı kuruyan kanının üzerinde zemine yapışmış, içinin bir kısmı aldığı darbeden dışına çıkmıştı. Nasıl üzüldüm, nasıl da sevmişim ben o minik yavruyu... Biraz gözyaşı döktüm annesi olacak o dişiye kızdım,laflar söyledim söyledim ve bunları yazdım... Böylelikle davetsiz misafir elinden alınmış bir bozuk yumurta ve bir de ölen yavrusuyla bizim buradaki yaşamını sonlandırıp uçup gitti...
4 Eylül 2008 Perşembe
HATE IS ALL AROUND US
BİR: ASIK SURATLI İNSANLAR : Şartları insanın yüzünü öyle güzel güldüren bir ülkede yaşıyoruz ya zaten hepimiz de sevimlik abidesiyiz ya asalım suratımızı herkese karşı herşeye karşı... İyi yaşamak için verilen mücadele para kazanma hırsı, sizi mutsuz,huzursuz kılıyorsa kılsın bana bunu yansıtma...Benimle bir araya geldiğin zamanlarda, gözüme yüzüme baktığın anlarda bana gösterecek bir tebessümün yoksa yaklaşma yanıma.
İKİ: DEDİKODUCULAR / SÜREKLİ DERT YANANLAR / YALANCILAR : Dertleşelim, çözüm üretelim, çabalayalım ama sürekli sürekli yalandan yere bana sorunlar çıkarma. Durduk yere yalanlar konuşma, yapamayacaksan yaparım deme hem sana güvenim yıkılmasın hem de bana mani olma başımın çaresine bakayım. Bir de milletin yaptığından bize ne!!! Biz başkaları kendi özelimizi dilden dile dolaştırsanlar istiyor muyuz kiii???
ÜÇ: LAVABO / WC 'den mi çıktın??? Bir zahmet dön ve arkanı kontrol et. Sıra lavabolarda lütfen her tarafı suya verme, çeşmeden akan su yeterli...
DÖRT : SİGARA : İçmiyorum diye bencillik yaptığım sanılmasın ama yemek yediğimiz tabağın içinde, yollarda, hatta ve hatta apartman içindeki merdivenlerde izmaritler görmek iğrenç. İnanın bir şekilde yere püskürtülmüş balgamdan farkı yok. Bir de gizli sigara içenler o tuvaletleri, banyoları sigara kokusuna vermezler mi, ııggh...
BEŞ : ÖNYARGI / GÖRÜŞLER / FARKLILIKLAR : Herkes aynı dinde, mezhepte, ırkta, giyimde, zekada, siyasi görüşte, vs, vs olmak zorunda mı??? HAYIR Önyargıları oluşturan farklılıklara karşı hoşgörülü olamayanlar, siyaseti okulda ders geçirme aracı olarak dahi kullananlar, ne olursan ol benden uzak dur. İnsan ol, yanımda kal.
ALTI : İÇTEN PAZARLILIK YAPANLAR / AĞZINDAN İYİ LAFLAR ÇIKMAYANLAR :
S. Y. : Canım sen herşeyin en iyisine layıksın, seni gerçekten çok seviyorum.
S.M. : Aaa gerçekten mi, neden sevgilimle aramı bozup falancaya yapmaya çalışıyorsun peki!!!
-------
K. K. :Ne haber, bitti mi okulun?
E.R. : Hayırlı olsun, senin bitmiş.
K.K. : Annemi gördün demek :)
E. R. : Hayır, bunca yıldır okulumu sormayıp şimdi soruyorsan senin kesin bitmiştir.
------
M.M : O iş teklifi sana yapılmamıştır.
C.S. :Neden ben deli yada yalancı mıyım, ne olduğunu bilemeyeceğim.
M.M. : O parayı vermezler.
C. S. : İhtiyacım da yok zaten vermezlerse sorun değil, ailem de benden para beklemiyor. Eee??
M.M. :Senin iyiliğine konuşuyorum ben,....
C.S.: Öyleyse konuşma çünkü söylediklerini, karıştırdığın haltları, batırdığın işleri biliyorum. Bana iyiliğime de olsa birşey söyleme çünkü ben seni iyi algılamıyorum!!!
------
K.Y. : Ne de çok konuşuyorsun öyle?
(Senin gibi bayram sabahı matem havasıyla mı dolaşacağım, gerçi ağzını açmadığın da ayrı iyilik, kimseyi sevimsizliğinle huzursuzlaştırmazsın,gençlik var kıpır kıpırım sen bile engel olamazsın af kur.)
R.N. : Konuşmayı seviyorum ve insanlar dinlemekten şikayetçi değil sen hariç.
(Sende de insanlık yok, o yüzden bir şey mi dedin :P )
Özetle burnu havada, kendini bir b** zanneden, insanlıktan nasiplenmemiş hoşgörüsüz, kendini sevmeyen, huzuru, mutluluğu bulmamış gölgesiyle kavga edenler Bye Bye... Gerçi bu yakın akrabanızsa işiniz zor benim gibi ;)
Benim böylece uzayıp gidebilecek bir listem var. Hayatını zora sokan insanlardan / hayatımı zora sokmaya çalışan insanlardan nefret ediyorum. Bir kişiye bu cool mim esintisini gönderiyorum : Sevgili Diagonal top sende ;)
YEDİ : POSTUMU YAYINLADIKTAN SONRAKİ SÜRPRİZLERDEN : Nedeni ortada, nasıl oluyor da böyle farklılaşıyor anlayamıyorum, sinir oluyorum, nefret ediyorum :) Çingene çadırı gibi bir post buyurun efendim, cık cık cıık