Yaşadıklarımdan, çoğu zaman yaşamadıklarımdan hayalgücüyle varolan cümlelerim...Kimse altında benim hayatımı aramasın çünkü nereden eserse orada var oluyor yazılarım; gazete haberlerinde, mahalle dedikodularında, denediğim tarifte, dinlediğim bir uzmanın konuşmasında, izlediğim bir filmde, bir şekilde her yerde...
12 Ocak 2010 Salı
ARALIK 2009
Çok uzun olmasa da bana uzun soluklu gelen bir mola verdim bloguma, yeni yaşımla gelen diye kurmaya gitse de elim doğrusu yeni yaşımın hemen öncesinde gelen yepyeni bir güzellik oldu hayatımda. Nişanlandık biz! Onun telaşı hemen sonra doğumgünüm sonra Trabzon yolculuğu ve yeni yıl ardı ardına sıralandı ve bitti bir yıl daha.2010'un barındıracakları, planlar, hazırlıklar gerektirirken araştırmaya başladıkça ucundan bucağından sanki yılın yarısını bitirtti şimdiden kafamda. Şimdiye kadar yazdıklarıma bakınca kendimle ilgili yazdığım gibi düşünülebilecek birçok bunalım yazım var. Hatta okuyanlar ne mutsuz bu kız demiştir herhalde çoğu zaman. Hep çevremden, okuduklarımdan, izlediklerimden, duyduklarımdan yola çıktım hayalgücümle yazdım.Zararı da dokundu kimi zaman, postlarımı, yazılarımı sevdikleri için değil hafiyelik yapmak için kullanan, beni yermek için okuyan birçok salak vardı! Basit düşünceleriyle beni ve yazılarımı beyinciklerinde "avam" ilan eden. Ben bir yazar değilim, kendimi tatmin etmek için iyi kötü cümleler kuran biriyim. Ancak bu yazarların yaşamadıkları şeyleri gözlem+hayalgücü+yetenekleriyle yazarken benim yazamayacağım anlamına gelmiyordu. Blogum artık nar modunda devam edecek yeni bir formatla içinde birkaç blogu olan. En kısa zamanda yeniliklerle görüşmek üzere...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder