27 Temmuz 2009 Pazartesi

VE "VAVİEN" EKİBİ ERBAA'DA


Yer Erbaa/Tokat... Engin GÜNAYDIN'ın neredeyse her röportajında adından bahsettiği, skeçlerinin vazgeçilmez anlatısı olan memleketi. Rol aldığı iki film "Takva" ve "Yazı Tura", "Otogargara"da aldığı küçük bir rol onu "Bir Demet Tiyatro"nun Zabıta İrfan'ı karakterine taşıdı. Diziler derken "Zaga" daki skeçleriyle biz gençlerin kalbini çaldı ve derken "Avrupa Yakası"nda Burhan ALTINTOP karakteriyle fethetmediği ev kalmadı zaten. İşte o Burhan tiplemesiyle yayılan ünü bizim buralarda "Erbaa'da film çekecekmiş." söylentilerine sebep oldu. Yıllardır ne çekilen bir film oldu ne de söylentilerin sonu geldi. Bu yıl artık iyice tarihler falan söylenmeye başlandı, Mayıs dendi Haziran oldu, Haziran oldu hazırlıklar çekim yapılacak yerler ayarlanıyor dendi ve bugün Temmuz 21'de nihayet Engin GÜNAYDIN'ın ilk sinema filmi "VAVİEN" ekibi Erbaa'da çekimlerine başladı :)


Vavien...Elektrik terimi; birlambayı iki ayrı yerden yakıp söndürmeye yarayan anahtar demekmiş. İnsanların birbirleriyle kurduğu enerjiyi elektrik enerjisine benzeten ve filminde de elektrikçiyi canlandıracak olan Engin Bey filmi için bu ismi uygun bulmuş. Zaten film, ilk bakışta gerilim filmini andırıyor olsa da içinde komediyi de barındırdığından isim yerinde olmuş gibi. "Okul" ve "Küçük Kıyamet" filminden bildiğimiz Yağmur-Durul TAYLAN kardeşlerin çektiği film de yine Avrupa Yakası'nın Şahikası ya da Dilber Halası; Binnur KAYA rol alıyor. "Yabancı Damat" tan bildiğimiz Şinasi YURTSEVER,"Canım Ailem" dizisinin Halim'i İlker AKSUM,"Eşkiya" filminin kız Nacisi,"Bir Demet Tiyatronun Saldıray Abisi Settar TANRIÖĞEN ,"Uykusuz" dergisinin mizah yazarı Vedat ÖZDEMİROĞLU(V.Ö.) ve Ercan KESAL'da diğer isimler... "Fargo" tadında bir film olacağını söyleyen Engin Günaydın'ın niyeti filmini Antalya Film Festivali'ne yetiştirmekmiş.


Erbaalılar olarak çok mutluluk duyuyoruz bu işten, hatta benim gibi ufak tefek rollere göz koyanlar da vardır kesin :P Böyle bir şey kısmet olur mu bilemiyorum ama adam gibi bir sinema salonumuz olsaydı eminim filmin oyuncuları ve Erbaa halkıyla gerçekleştirilebilecek bir gala söz konusu olabilirdi. Umarım gençler için kılını dahil kıpırdatmayan Belediye Başkanımızın gözüne eksiklerin iyice batmasına ve ihtiyaçlarımızı 15 yıldır karşılayamadığı için utanç duymasına sebep olur. Bugünler de Niksar'a taşınan Erbaa Hapishanesinin Açık Hava Cezaevi olarak tekrar Erbaa'da kurulması gündemde. Gençlerin işsizlik sorunu olduğu kadar sosyalleşme sorunu da bulunan bu büyük ilçe için çok yerinde bir karar olarak gördüm bu girişimi. Spor, sanat, vs faaliyetlere zemin yok. Yatırımcılara da iş düşüyor mutlaka ama bu insanları da cesaretlendirecek birşeyler lazım. Sinema demişler oturma odam kadar bir yere, insanlar tıkılıyor ve 5+1 hoparlör sistemiyle 4 metre kumaşı germiş bilmem kaç ay öncesinin filmlerini izletiyorlar!!! Cep salon sözüm ona bozuk para cebi... Genç nüfus ne yapsın??? Kızlar erkeklere sarar erkekler kızlara kavga ederler, kahvahanelerde kağıt oynarlar, şahin teperlerine çıkar içki içerler, kendilerini yetiştireyen insanlar da üretkenlik olmaz tüm bunlarla da bunalır başını belaya sokması kaçınılmaz olur bir yerden sonra. Tam delikanlı denen çağlarda... Bizim en baş ihtiyacımız da hapishane olur çıkar. Konuyu çok dağıttığımı farkındayım ama sinirleniyorum. Akıllı, sağlıklı gençler artık tv olmayan ev yok hepimiz herşeyden haberdarız herşeyden, bize imkanlar sunulmazsa ne işe yarar gördüklerin bildiklerin, bu akıl sağlığı nasıl korunur??? Sokağa adım attığında girdiği bir dükkandan istediği kitabını alabilen, kaliteli bir cafede kahvesini yudumlayan, arkadaşlarıyla tabusundan bowlingine oyunlarını seçme özgürlüğünde olan insanlardan buradakilerin farkı ne? Bunlar ne çok büyük paralar ister ne de cesaret tek olması gereken belediyemizin zemini hazırlaması ve yatırımcıların içini rahat tutması.

9 Temmuz 2009 Perşembe

GAYBANA DÜNYA

Merdivenlerin karanlığından adım adım ilerliyorum,
her katta ayrı müzik,
ayrı melodi,
ayrı tını,
ayrı renk,
ayrı Ben.

2 Temmuz 2009 Perşembe

ZEVK-SİZ-SİNİZ

Üniversite yıllarım mayalana mayalana tıp eğitim yılını geride bırakmışken bu insan evladı bana nasip olur mu Ege Üniversitesi'nde Yüksek Enerji Fiziği üzerine bir yüksek lisans yapmak??? Bu arada tabii ki her daim istediğim butik bir yer açma hayalim gerçekleşmiş, renk renk smoothielerimi önce kendi ellerimle sonra başkalarının elleriyle hazırlayıp müşterilerimi müdavime çevirmek yani tabii yanlarında sabah için sandviçler güniçi için de kurabiyeler çeşit çeşit mis kokulu, ıımmgh... Geçenlerde Ntv de izlemiştim gurme adamın programında hem adamın hem de programın adını unuttum, küçük bir yer ama İstanbul'un önde gelen patesserielerinden olmayı başarmış bir bayan işletmeci anlatıyor macerasını, ilk önce otellerden vs yemek eğitimi daha doğrusu pastacılık eğitimi almış ve girişmiş bu işe şimdi ise yenilikleri takip etmek için haftanın 2 günü Paris, vs geziyormuş. Hem mekanı hem hikayesi hem de pastalar iştahımı kabarttı, evet dedim işte ben bunu istiyorum. Hep dile getirdim, konuşurken, dualarım da, hayallerimde, gerçekleşecekler listemde ve inanıyorum bir gün ben de burada yazacağım, adresimi vereceğim, fotoğraflarıyla dolacak ve birileri de benden güç bulacak ;) Yüksek lisans işi de fiziğin çilesini keyfe dönüştürmek için araç diyelim. Sevmediğim derslerin içinde sevdiğim birşeyler bulmuşken peşini bırakmamak. Ayrıca alternatif meslek alanı. Malum faso fiso önü açık geleceğin mesleği denip de örneğin yakın dönemin gıda yada tekstil mühendisliği muhabbetine dönüp de işe atılacağın zaman bir tarafların açıkta kalmaz, bir de biz böyle tüketmeye devam ettiğimiz sürece.

Yaz bitiyor neredeyse :( tatile gitmek istiyorum, gezmek, gezmek, dans etmek dans etmek acilen dans etmek nitekim Trabzon'da olanlar beni Ykm Sport mağazasında dans ederken bulabilirler öyle ki bugün zor tuttum kendimi birazcık ritmik yürümeyle idare ederek. Süper parçalar çalıyorlar, kasiyer bayana sordum dj gitti dedi, parçanın adı gibi bilgileri edinemedim. Dj'leri kimse tebrik ediyorum, bir yerlerde çalsa ya bende eğlenseeeeeemmm :P

Başlık hakkında dipnot ;) Geçen gün aklımdan geçti Mehmet ÖZ'ü dinlerken haber bülteninde, gözümüze sokarcasına bir işaret parmağı karşılıyor ya kitaplarının kapakların bir de kocaman SİZ kelimesi de beraberinde. Bu kelime ve cümle geçi verdi aklımdan, güzel türkçemizin kelime oyunu "ZEVKSİZSİNİZ." VE "ZEVK SİZSİNİZ." Mehmet ÖZ'ün sizleri bizleri ya da beni bozuyor bu insanlıktan çıkaran sıcaklarda. Ama iyi işler çıkarıyor, takipçisiyim yanlış anlaşılma olmasın.