28 Ekim 2009 Çarşamba

YERYÜZÜNDE HÜKÜM SÜREN KUVVET

Çok değil daha iki yıl önceydi, oturduk sohbet ettik hep beraber. Yengem kavun getirdi, ben istemedim sonra anneminkinden otlandım. Mutfağa gitti elinde kavun tabağım geri geldi. Güldüm, güzel koktu ardından da tadı güzel geldi ama bu kadarı yetti bana diyordum o sırada annem yengemin elindeki tabaktan yemeye başlamıştı. Güldük. Sonra beni anlattı yengem, bebekliğimi, makyaj malzemelerini. Kimsecikler konuşmuyordu, bir tek o telaşlıydı... Diğerleriyse ona inat durgun, hiç olmadıkları kadar... Seçildiklerini, Azrail'in yanımızda olduğundan haberimiz yoktu. Vefatlarının ertesi günüydü, evlerine girdiğimde masanın üzerinde o bir tabak kavun duruyordu, içim titredi, yetişmeleri gerekiyordu...Daha dün gibi hatırladığım O iki yıl 3ünün yokluğuna gelince asır oluyor, onlarsız iki yıl kocaaaaa iki yıl. Zamanın göreceliği!

Nefes almaya başladığımızdan itibaren ölümü bekliyoruz. Asıl güzellikler orada biliyoruz ama yine korkuyoruz, sıkıntı da yaşasak, inancımızın kuvvetliliği de olsa bu dünya ayrı, vazgeçemiyoruz. Bilinmezlikten olsa gerek. Dini seçimin olduğu sürece seni aydınlatan bir kitabın var, oraya dair bilgiler ama hayalinde canlandırabileceğin. Yaşayanlar anlatır bu dünyayı yaşayanlara, ölümü tadanlar anlatamaz o dünyayı yoksa ölümlerinin acısı olur muydu bizlere??? Ölümü beklerken hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyoruz, kendimize kondurmayarak, ondan korkarak. Sanki başımıza gelmeyecekmişcesine. Bu dünyada iyi insan olmaya çalışırız, diğer dünyamız iyi olsun diye, elimizden geldiğince de inançlarımın gerektirdiği ibadetleri yaparak ama bu dünyadan kim ayrılmak istiyor ki?

Ölünce diyecek miyiz ölüm böyle birşeymiş diye, onları kaybedince diyebildik ölüm böyle birşeymiş diye. Gidenin gelmediği, ardında kalanın sorgulasa da cevabını bulamadığı..

Yengeciğim, Dayıcığım ve Enişteceğim hayattayken de biliyordunuz, hep hissettirdik birbirimize sevgimizi, güzel anlara paylaştırdık her iyi şeyi, Sizi çok seviyorum. Dualarım hep sizinle, özleminizde sığındığım dualarımı Allah ruhunuza bağışlasın, hissettirsin inşallah.

" İyi geçen bir gün nasıl mutlu bir uyku getirirse, iyi geçen bir ömür de mutlu bir ölüm getirir."
Leonardo da Vinci

Ruhunuz huzur içinde olsun.

23 Ekim 2009 Cuma

KAAN'IN (TANGÖZE) DONU

Bir önceki posttan biliyorsunuz ki Duman konserindeydik geçenlerde.

Bundan yıllar önce Ömer'e Duman konserine gidelim dedim, okulda bu defa. Sürpriz bilet alıyor, anne ya da teyzesi evi temizlerken arada kaynıyor bizim biletler. Ya da bir başka türde yok oluyor ama bizim şüphemiz temizlikten yana yoğunlaştı. Neyse Ömer ikinci kez para veriyor biletlere hem de ilki gibi ön sıradan, ben seviyorum ya jest yapıyor ;) O gün keyifsizdim herhalde gitmeyelim dedim, bıdı bıdı etse de dünden razı çünkü sevmez. Son dakikada diyorum hadi gidelim, mızmızlanıyor, hazırlanman gitmemiz diyor vakit alır. Biliyorum kıyamaz, hemen başlıyorum hazırlanmaya. Sallıyorum saatini geçmiş zaman hatırlaması zor. 20:00'da konser biz gidiyoruz yarım saat kadar geç. Meğer bizim konser 19:00'daymış-mış :s Önü arkası mı olur bu konserin, ciciiim Ahmet ÖZHAN konseri mi otur dur yerinde. Millet yığılmış önlere ohoo eğlencenin dibine vurmuş. Neyse ben de hemen adapte, seviyoruz adamları, parçaları, sahnesini, vs, vs... Konser sonunda Ömer'in yorumuyla seyircinin yaş ortalamasını artıran bizizin Ben'i Onu portmanto&koruma konumunda. Ben istemedim, olaylar öyle gelişmişti o defa.

Bu defa mı??? :) Hahahahaaa, çok daha trajikti ya da trajikomikti. Almış biletleri, yine gönülsüz ama gıkını çıkarmadı. Pamela'ya gitmedik, laf etmedim ondan belki de çok seviyorum biliyor ondan ;) ??? jkludjmöğ Saklıkentin yollarına düştük Bahçelievlerden, 20:00'ı geçiyor vakit. Park yeri falan derken yürüdü gitti vakit ama biz 20:30 civarlarıydı, içerideyiz. Hatta bana oturacak bir tabure de buldu. Keyfimiz yerinde. Etrafına bakınıyor, yaş ortalamasını büyültmek miiii?? Hayır bu defa herkes bize denkti. Sevdiğimiz müzikler kovaladı birbirini. Bakınız biletler:

Kapı açılış: 19:00 yazıyor konser saati zaten orada. 21:00->21:30->22:00 Allah'ım çıkmıyorlar sahneye, ışıklar kararıyor birşeyler. Sahne önüne geçtik, birileri çıktı, ooof ön grup, leyn nereden çıktınız siz, defolun! Defolmuyorlar tabii, sadece yanımdakine sivrisinek misali vızıldıyorum. Ne yapalım güzelim diyor, zevk almaya bak çünkü seninkiler bu gidişle 23:00 da çıkacaklar ve sen belki bir parça dinleyebileceksin. İşyeri sahibi adam, kapatması lazım, ortağıyla da değiştiremedi saatlerini :( Tecavüz kaçınılmazsa zevk alacakmışsın, denedim ama nafile :) Kuzu kuzu ayrıldık. Zaten salak biz, bir sahnede 2 bateri neden olur?? KOR çıkacak ondan ondan ondan

Çıkışta bir ihtiyar: Sigara için dışarı değil şu tarafa dedi. Yok biz gidiyoruz! İstemeyerek evet, gidiyoruz:İç ses... Geri gelemezsiniz, güvenlik kısmı kesildi dedi. Rezalet dedik, 21:00 çıkmalılardı. Saat 23:00 oldu. Ah bea güzel kardeşim diyor, biletixlerde yazıyor doğrusu, biletlerdeki bilgiler yanlış. Ön grup 22:00, Duman sahne 24:00 Küfürler, küfürler:İç ses...Durumu anlattı, siz alamazmısınız gelsek dedi. Ben burada olmam derken birini çevirdi yolundan, bu arkadaşların durumu bu, biletleri yanmasın al içeri dedi. Ben uçuşta, kıyamadı, getirecek bizi tekrardan buraya, olleyy, yuppi, hepsi...

Düştük yola, Bahçelievlere giriş iptal trafik adeta durmuş. Cafe'ye gidiyoruz, oturmaya yer yok, çocuklar 2 kişi perişan, ben mi?? Ayrı perişan. Bira içmiştim bunaldım, ağzım kurudu. Orada iyiydi buraya uymadı, kruvasan getirdi bir de çay. Balıkların önüne oturdum, hem oynadım, hem dert yandım hem de yedim. Servisleri gitmiş, kızı eve bırakmak lazım... Aksilikler... Bir sürü şey. Dedi de zaten seninle olan her konser de bir vukuat var, Duman'lar hepten ayrı.

Güzeldi, yarım kaldı ama harikaydı. Eğlendim, coştum, eğlendim, eğlendi, güldük, coştuk...

(Duman'ın) Kaan ('ı) (TANGÖZE) bir ara kayboldu, gerisi tam gaz devam çalmaya. Harikasınız!!Biz sağ olalım siz de var olun. Sürekli eğlenelim. İçin, çekin, s..ın ne halt yiyorsanız devam edin, muhteşemsiniz! Neyse geldi, üstsüz her konserde olduğu gibi. Adam taş, döndüm dedim ki "Bence çamaşırsız!" Güldü. Sonra düşündüm, eğer çamaşırı varsa ve ben iftiracıysam,yayarsam herkese "Kaan çamaşır giymeden çıkıyor, düştü düşecek halde :)" Giriversem günahına, öbür tarafta kul hakkı durumundan karşısına dikilip beni affını isteyecek miyim?? Bilecek miyim o bu dünyanın Kaan'ı. Diyebilecek miyim "Abi süpersiniz, burada da bekliyoruz icraatlar ;)" Kim bilir,deniyorum. Arkadaşlar Kaan donsuz gidiyor her yere! Tırırarııraaa...

17 Ekim 2009 Cumartesi

DUMAN

Şanslıyım, kesinlikle çoook şanslıyım. 1 haftalığına geldim Ankara'ya ilk haftasonumda Pamela konseri vardı ama gidemedik. 1 hafta daha kalayım dedim, bu defa da Duman konseri. Amaaan sevindiğin şeye bak derseniz deyin. Ben bu iki sanatçıyı da seviyorum ve 2 haftada ikisine de rast gelmek şans işi. Birine gidemedik, bugüne Duman'dayız ;) Ben eğleniyordum keyfime diyecek yoktu, yazacak şey çoktu. Bu konserde bonusu oldu, hora geçti...

13 Ekim 2009 Salı

DOKUNAN ANA, İÇİNE İŞLEYEN


Kimse Bilmez - Hatirla Sevgili


Bulut geçti
Gözyaşları kaldı çimende
Gök rengi şarap
İçilmez mi böyle günde
Seher yeli eser
Yırtar eteğini gülün
Güle baktıkça çırpınır yüreği bülbülün
Bu yıldızlı gökler
Ne zaman başladı dönmeye
Kimse bilmez

5 Ekim 2009 Pazartesi

YAŞAMIN TEK GERÇEĞİ ÖLÜM!


*Geceleri yatağıma girdiğimde deli gibi cümleler kururuyorum, öyle tatminkarlar ki. Kodluyorum, bunu hatırlarsam devamı gelir/ bu cümle çok iyi unutmayım diye ama nafile sabah hepsi siliniyor. Sırf bunun için kayıt cihazı almak istiyorum.


*Bugünler ayrı tuhaf geçer oldu. İyi değil ama kötü hiç değil, kardeşim gitti. Geldi-gitti. Biraz gergindik, tatile gidememezlikten mi acaba... Arada girsek de birbirimize, biriciğimle baya takılmıştık bu tatilde. O gitti bacağımda aktivite morluğu hatırası kaldı. Özlüyorum O daha gideceği yere varmadan...


*8'de 8 kusursuz!

8. HARİKA!.....................

Var mı benim takımım gibisi bea :P

Fenerbahçe şahane, Alex harkulade!

*23 ay da doldu, hızla ama ağırlığını koya koya.


*Canım arkadaşım Elvan arz-ı endam eyledi, yaşam sevincimiz çocuklarıyla; Beyza&Boğaç ile.


*Gün be bugün hayat yoruyor beni, yarına hayrola.(Daha yayınlamadan günüm hayırlı oldu, hem de çok hayırlı :)


*Costa Rico'da ruhumu azad edesim var, şartsız huzur sanki orada Montezuma'da!


*Turkcell artık canıma tak ettirdin, ben ne tarife değişikliklerine yetişir oldum ne de kontör yetiştirebilir oldum. Bu ne bea??



*Ve yine yayınlamadan bu yazıyı (tersten başladım maddelere ek parantezler yazmaya ;) çabalasam olmyacak bir iş oldu ve yetiştiremezken kntr hediye geldi HSBC'den :P Hayret ben bir yerden birşeyler kazanabiliyormuşum, hem de telefon bankacılığını kullanarak ilk 1000'e mi öyle birşey girmişim ki kullanmam da tamamen tesadüf, bankamatik sorun verdiğinden hemen oradaki telefonu kullandım ki belki o an halledebilirim diye. İşimi halledemedim ama 2 gün sonrasında 50 kntr kazandım, hora geçti!


*Yağmur, bizi yeterince üşütmedin mi? Dünya adil bir yer ise hadi biraz da Akdeniz'e... (Sanırım ben bu yazıyı yayınlayana kadar bu sorun da haloldu :)


*İnsanları anlamak istiyorum ama insanlıktan çıkmadan ;l


*Evren'e 2 tarif borcum var: Biri annemin acem köftesi, diğeri benim sebzeli böreğim. Dün teyzemin düşmesiyle sekteye uğrayan tarif yazma, bugün de annemin Tokat'a gitmesiyle gümbürtüye gitti. Artık akşama ya da yarına. (Ben bu yazıyı yayınlayana kadar hallettim ayrıca :)


*Artık yeni bir mp4 edinme zamanı, araştırıyorum, önerisi olan varsa lütfen yorum bıraksın.


*Helldorado-A Drinking Song bugünlerde hit parçam



*Ardam gitti, öncesinde bir kutlama yaptık hem doğumgünü hem de gitmeden önce moral partisi diyelim. Beyza ile tekrarladık kendimizi bu defa önümüzde Arda'nın pastası. Elvan güldü ve dedi ki "Sizin de iki pasta görünce ağzınız kapanmıyor :P



*Anneannemin bitmek bilmeyen işleri... Aktivitelerimizin sonu gelemiyor, anneanne usulü ve zevkinde tamamen. Bağ bozumu dedi kilolarca üzümü toplattı, taşıttırdı, ayıklattı, ezdirdi, ..... , şırasını yaptı derken kavanoz kavanoz pekmez+pekmezde kaynamış kabak reçeli+tarhana( bu baya tatlı tarhana, kömeye benzer ama içinde buğday olan farklı birşey)+kömemiz oldu. Mahsül bolluğu ;) Haa, bir de sirke! Üzümden soğumamak elde değildi, arada çürüyenlerin kokusu, etrafı saran sinekler, aaaaaaa... Ertesi günlerde turşu, kışlık hamur hazırlıkları, Salih'in ev eşyalarının ayarlanması gibi etkinlikler ardı ardına bugüne kadar dayandı da dayandı ;) Neyse o başımızda olsun da bu işleri de yaparız artık. Gerçi ben arada sağlam kaytardım.


*Son zamanlarda taktım doğallıktan bahsedenlere, evet abiciğim süpersiniz doğallıkta kimse elinize su dökemez. Kafandaki sarı saçın sebebi İngiliz olmamız, yüzündeki makyaj da zaten %100 doğallık...


*Carte d'Or İncir Tatlılı Dondurma: mahvettin beni, inanılmaz lezizsin ve beni hasta ettin. Dayanıp bekleyemedim 2 gün üst üste dişlerim sızlayarak yedim. Günlerdir de kırmızı burun, domates dudak geziyorum. Ben bu hastalığa davet çıkardım ve mızıldanmadan çekiyorum.


*Prison Break stoğumuz 4. sezon 13. bölümü izlememizle tükendi, annemden emin değilim ama ben ciddi çöküşteyim :( İzle; gece senin gündüz benim, olmayacak yerde bitsin depo gıcık iş oldu bizimkisi. Herkes izler, konuşur tartışır, ben oralı olmam. Millet yenilerinin keşfeder, kapılır. Ben eskitilenlere çanak tutarım bu dizide olduğu gibi. O yüzden bulmam kolay olacak sanırım devamını en kısa zamanda. Bu bitsin Lost a başlayacağız, biliyorum, o da çook eskide kaldı Jawyer'i unuttunuz siz ama ben yeni keşfedeceğim :p


*Bu mevsimde valiz hazırlamak zor işmiş, hele bir de daha ortalama sıcaklık/soğukluğa sahip bir yereyse istikamet :( Bot, babet ve spor ayakkabı, en sonunda 3'ünü de aldım yanıma :p Ne yani daha hastalıktan kurtulamadım :( Geçen sene bu zamanlarda İzmir'e gitmiştim, sanki çok çok daha rahat olmuştu kıyafet işi ;)


*Kapalıçarşı; Bugün atv'de saat 22:15'de... Nejat İŞLER ve Olgun ŞİMŞEK'in olduğu tüm işlerin takipçisiyim. Eğer önerimi değerlendirirseniz iyi seyirler.


*Montezuma-Costa Rica..... Bugünler de gönlüm oralarda, inceden&derinden araştırma yapıyorum. Gitmek istiyorum, belki de balayına nasip olur :P


*Yarın güne Ankara'da başlayacağım. Uzun zamandır birşeyler yazmazken 1 hafta kadar daha bloguma hayrım dokunmayacak ama eminim anlatacak şeylerim çok olacak. Padonglarla ilgili bir taslağım vardı, ne zaman araştırmaya başladığımı, notlar tuttuğumu hatırlamadığım, hani olur da oralarda elim değerse yayınlayacağım. Benim gibi meraklılar varsa çok yakında BURADA!