29 Ekim 2008 Çarşamba

UYANIŞ


Blog tanımım da yazan "özgür alanım" ifadesi külliyen yalanmış, daha önceden bu durumu kabul etmiştim ama artık bu son erişim engeliyle "Yuuh." dedim. İnternet,bir nevi erişim özgürlüğü değil miydi ya??? Ben zararsızım nasıl bir genellemenin içinde 1 cümlelik açıklamaya hapsedildi blogum. Blogger neden mahkemelik oldu bilmiyorum, araştıracak zamanım da aklım da yer de yoktu onun için. Tümden gelimcilik gibi gözüken bu kavramın sebebini bilmeyi istiyorum. Bilmek... Sallanmak değil. Geçici olarak kaldırılmış yasak, delil eksiliğinden... Bari bizleri rahat bırakın ya, dandirik düşüncelerinizi bize bulaştırmayın, can sıkmayın!!!


(HASSASIM)



Bugün bizimkilerin ölüm yıldönümü, aramızdan ayrılalı tam 365 gün geçti, ateş düştüğü yeri yakıyor. Doğru... Daha dün gibi herşey, an be an, olup biten aklımda çok net,gözümün önünde her ayrıntı, kulağımda her ses... Berrak her görüntü, teferruatlar iç karartıcı can sıkıcı. Kolay mı bir çırpıda üç can eksildik bir aileden. Birbirine sevgi dolu, kenetlenmiş güzel bir aileydik biz. 365 sen artık ben de büyük değilsin, 1 saniye gibi hızlı... Azrail gibi gizli... Yaşam kadar değerlisin... Çoksun belki de hiç... Karışıksın, ne olduğunu biliyor musun??? 1 yaş büyültürken 1 yaş azaltan da sen değil misin?


Saniyeler

Dakikalar

7 Gün

48 Hafta

12 Ay
365 Gün

Yıllar

HAYAT...

Ayırdıklarından her geçen gün bizi uzaklaştırdığını düşündürüp özletirken aslında onlarla kavuşturmak için ağlarını ören sen değil misin? Sağ gösterip sol sallamak mı senin yaptığın? Herşeyi biliyorsun, hayıflanmasana da dersin şimdi bana. Garipsin kabul et. Ben de huzursuz ve karmaşık, biraz da huysuz demlerimdeyim galiba şu sıra. Bana sunduklarının ağırlığı çöktü üstüme. Bugün çok dua ettim, çok da gözyaşı döktüm. Canım yanıyordu... Mekanları cennet olsun, bugün onlar için toplanan o insanların güzellikleri onlara malum olmuştur umarım ve ettiğimiz dualar ruhlarına huzur vermiştir. Canım anneannem Osman çok severdi tatlıyı deyip 2. bir tatlı, kabak tatlısı ekledi menüye. İçi rahat etmedi, oğluşu da gelip bakmış mıdır tadına, izlemişler midir bir köşeden bizleri??? Dağınık belki de saçma cümleler kurdum, saçmalamaya ihtiyacım vardı, bugün acı dolu yüzündeydik madalyonun. Herkesin mutlaka bir acısı vardır içinde, hangi dinden hangi ırktan olursa olsun her zaman dua ettim gidenler için. Bu yazımı sonuna kadar sabredip okuduysan eğer bir duan yada küçük bir iyi dileğin olur mu onlar için??? Allah herkese sabır versin ve bu acılarımızı unutturacak acılar tattırmasın inşallah.


DAYIM&YENGEM

TEYZEM&ENİŞTEM

Hayatımdaki değerli nadir insanlardan en sevdiklerimden üçüydü onlar, zamansızca gidişinizle bize çok büyük acılar bıraktınız. Mekanınız cennet olsun.

2 yorum:

Unknown dedi ki...

Kuş beyinli insanlar! kuşlara hakaret ettik olmadı. Bu dünyada denilecek laf yok ancak vurulacak tokat var . blogger.com'u kapatmak son noktayı koydu.

Ebru ER HASANÇEBİ dedi ki...

@Adem; Biz bir de bunlar gibi insanların yönetimiyle AB' ine girmeye çalışıyoruz. Ben bugünki Türkiye'ye hak görmezken AB' ine gireceğimize inananlara ağzım açık bakıyorum.