8 Ağustos 2009 Cumartesi

08.08

Bugün hayat 09:00 civarlarında start verdi, atıştırmalık 1 elma, hemen ardından duş alıp hazırlanma derken 10'a 5 falan vardı parti binasına doğru gittik. 10'da hareket edilecekti, son toplantıda alınan karar sonucu bugün Erbaa civarı köyler gezilecekti. Sıradan fotoğraf makinamla fotoğraf çekerdim, ekiptekiler matrak... Evde kalsam yapacak birşeylere sahip değilken ve her güne of puf sıkılıyorum diye başlarken iyi geleceğini düşündüm. Hayatımda hiç milletvekili korteji ile gezmemiştim, bugüne kısmetmiş, iyi de oluyormuş. Yani ayrı bir deneyim oldu.
Her neyse işk köyde kahvaltı yapılacaktı ve düşünemediğim tek şey öncesinde 40 kişiyle tokalaşacağımızdı :) Daha o dakika başladım, iyi ki bu işlerin içinde değilim demeye. Gittiğimiz her yerde birşeyler ikram edildi ve hepsinden tatmak zorundasınız, kim yaptı nasıl ortamda yapıldı bihaberiz...

Kahvaltı...Tabii ki farklı farklı yerlerde yiyelim diye önümüze getirilenler; Bol bol çay, bol bol ayran ki bir yerde içtik süperdi süper. Yoğurdu çok tazeymiş ondan dediler. Pilav, kavurma, karpuz, armut, şeftali, tatlı, sacda katmer&patatesli gözleme, bakla dolması, peynir, yoğurt... Çikolatalar, vs... Tuvalet başlı başına sorundu. Biz 4lü bayan topluluğu temiz ev kestirdik gözümüze ve biraz üstesinden geldik :)



Bazı yerlerde tütün dizdiler...Sonuna kadar karşı olduğumdan dizimine elimi bile sürmedim çünkü zifti elleri boyuyor ve kokuyor yani benim için sigarayı elimde tutmaktan farksızdı.

Bamya güzeli de seçtim kendimi... Herkes de ilgi gösterdi, fotoğrafta görülen o minik vitrin mankenlerine geçirilmiş o şeyi ne denir ki ona aldım ve taktım boynuma :) O sırada da Trt milletvekili ve başkanlarla çekim yapıyordu. Kimsenin aklına gelmemiş olmalı ki herkes birbirini dürte dürte kafaları bana çevirttirdi. Hepimiz eğlendik, devamı gelmiştir herhalde :) Bilmeyenler için belirtmek istiyorum boynumdaki ise çiçeklerinden çıkarılmamış bamya, altta yakından bir fotoğrafı da bulunmakta. Bamya festivali Uluköy'e aitti ve çok da güzel baraj gölü var buranın, o da var fotoğraflarda.


Tütün dizen teyzeden,



bamya dizen teyzeye hepsiyle sohbet ettim, hatta güzel bir de teklif aldım: Kızım sabahtan çık gel de seni tarlaya götürelim, gel bir de orada çek fotoğraflar :)



Bu kızlar çok tatlıydı, ikizlerimiz de vardı ama sadece kızlar var bu fotoğrafta. Elinde su şişesi olan kızın adı Şerife. Hastalanmış gelmiş Erbaa'ya, yarın yine gidecekti. Yanındakiler rahat bırak ablayı deyip durdular. O da "Halamın kızı o benim, ablam ablam." diyerek atlattı aklı sıra ;) Bana sarılıyordu sürekli, elimi tutuyordu ve durmadan " Ben seni çok sevdim kızz, seni daha bırakmam ablamm." Acaba o bunun olamayacağını farkındamıydı? Partidekiler takıldılar bana bak sende hemen siyasete ısındın, ilgi göstermeler falan. "Yok." dedim. "Ben böyleyim hep, çocukları çok seviyorum. Onlarda benden iyi enerji alıyorlar ve ibimden ayrılmıyorlar." O köydeki büyük sorun temiz değillerdi, çocuklar çok pisti, ben anlayamadım ama benim kankada da bit varmış. Saçları çok pisti yani ama bitini anlayamamıştım. Onlar için birşeyler yapılmasını çok isterdim, konuşldu gerçi ;) Giderken hala arabanın içine ellerini uzatmış yanaklarımı seviyordu, annemle çubuk kraker vardı yanımızda onlara pay ettik üzerine de o yanaklarımı okşarken arabadaki su şişesini verdik. Biz ayrılırken ona sarılmıştı, yine gelin dedi. Oysa bugün neden geldiğimizi bile anlayamamıştı :) Sık sık sordu, ben de "Seni ziyarete geldik, hasta oldum dedin ya." dedim ;) Sabah 10'dan beri politikacılarla geziyorum, müsadenizle olsun o kadar düzmece :P



Mis gibi köy ekmeklerimizi unuttum. Bunlardan da yedik daha buharı üzerinde... Toprak fırından çıkmıştı, içinde de çektim dışında da.



Bu yakışıklı ise köyde kendini fark ettirdi bize, e fotoğrafını çekip de koymamazlık olur mu?Olmaaz.

Son olarak da 26 yıllık hayatımda ilk kez bir palyaço ile fotoğraf çektireyim istedim ama bunlar biraz gıcıktı, bana şapkalarını vermediler. Komiklikleri kalmazmışş. Süleyman DEMİREL misiniz, verin yaa dedim. Mızır mıyır ettiler, öyleyse dilinizi çıkarın komiklik yapın dedim. Baktım hala gıcıklar ben de ellerimi gırtlaklarına yapıştırdım, o sırada annem çekmiş fotoğrafımızı. İkisi bir ağızdan dedi ki: Aaaa gülen çıkmıştı da öldüren de ilk oldu :) :)

9 yorum:

defne dedi ki...

çok güzelmiş:))

Ebru ER HASANÇEBİ dedi ki...

@Defne;Çok güzel olan ne??? Genel bir yorum olmuş seninkisi :) Bu arada ismini çok seviyorum ben.

defne dedi ki...

genel olarak herşey çok güzelmiş demek istedim. biliyorum ismimi sevdiğini:))

Ebru ER HASANÇEBİ dedi ki...

Aaa öyle mi, madem ismini çok sevdiğimi biliyorsunuz bu isimde tanıdığım bir kişi dahil olmadığını da bilirsiniz Blogumu sahte isimlerle yaptığınız oyunlara alet etmezseniz gerçekten mutluluk duyarım.

defne dedi ki...

hımm demek öyle, hoşuna gitmiyorsa rica ediyorum aynısını sende yapma olur mu. çünkü sahte isimlerle yorum bırakılmasını bende hiç sevmiyorum.

Ebru ER HASANÇEBİ dedi ki...

@Defne; size kim ne yapıyorsa benim gibi yorumununuzda güzellikle belirtebilirsiniz, böylelikle başkalarını zan altında tutmazsınız öyle değil mi?

defne dedi ki...

peki öyle olsun o zaman, en yanlış yapmış olayım. kusura bakma rahatsız ettiğim için.

Ebru ER HASANÇEBİ dedi ki...

@Defne; belli ki beni tanıyan birisin ve benden şüphelerin var. Mail adresimden bana ulaşırsan sevinirim. Bu şekilde özür dileme vs üzdü beni, daha doğrusu kötü hissettim kendimi. Yanlış anlaşılmalar yüzünden kırgınlıklardan hoşlanmam. Sevgiler...

Ebru ER HASANÇEBİ dedi ki...

@Adsız; :) Ne için ??? anlayamadım :(